Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Kurum Müdürlüğü maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18:45 sıralarında “grizu patlaması” meydana geldi. 110 personelin mesaide olduğu sırada yaşanan patlamada, 58 kişi kurtarıldı, 41 emekçi ise hayatını kaybetti.
TTK’ya bağlı Bartın Amasra’da maden ocağında yaşanan patlamanın akabinde 41 emekçi ömrünü yitirirken, kurtarılan 11 çalışandan 5’inin tedavisi sürüyor. Patlamanın akabinde Bartın’da açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Biz yazgı planına inanmış insanlarız, baht planına inandığımız için de bunun ne dünü ne bugünü ne de yarını hiçbir vakit olmayacaktır. Bunlar her vakit olacaktır, bunu da bilmemiz lazım” diye konuştu.
“BUNA MUKADDERAT Mİ DİYECEĞİZ ARTIK?”
Tele1’de ‘Başka Sohbetler’ programında Nilüfer Bıyıklı’nın konuğu olan Halil Ergün, şunları aktardı:
“Sabah çok kahroldum. ‘Bu yaşadıklarımız olağan mıdır?’ sorusunu sormalıyız. Ve halkında ‘olağan’ değildir diyecek kültüre yaklaştırılmasına emek göstermeliyiz. Dünden beri kahroluyoruz, acı çekiyoruz. 41 kişi ölüyor. Kolay mı? Bir tane gencin fotoğrafını koydular ekranda. Ölenlerden bir çocuk. 6 kişiyi, arkadaşlarını kurtarmış teker teker. 350 metre aşağıya dalmış. En son 7.’yi girmiş kurtarmak için, çıkamamış ölmüş. Daha ağır bir acı olabilir mi? Buna baht mi diyeceğiz artık?
Bizim sıkıntımız bu. Değişmek ve değiştirmek diye bir şey vardır. Hayat, değişim ve gelişimle gelişti. Uygarlıklar bu türlü gelişti. “Olağandır. Bu böyledir. Madenciler ölür. Onun bahtı budur.”, yok ya! Bütün problem, ‘kaderci toplum’ dediğimiz toplum var ya, inançları makus kullanan kültürün sonuçlarıdır bunlar. Ve olağan sayma alışkanlığı var. “Allah devletime zeval vermesin”, yok ya! Allah devlete zeval versin devlet yanlış yapıyorsa. Bunu geliştirmenin, bunu anlatmanın yoluna girmek lazım.”