Şakirin Mescidi’nde ikindi vaktini müteakip kılınan cenaze namazına, Çoker’in ailesi, akademiden arkadaşları, dostları ve öğrencileri katıldı.
AA muhabirine konuşan ressam Yusuf Taktak, Adnan Çoker’le Hoş Sanatlar Akademisine birinci girdiği vakitlerde tanıştığını belirterek, “Hem onun öğrenciliğini yaptım hem de o benim meslek büyüğümdü. Hem kendi işleriyle hem de Türk sanatına kazandırdıkları açısından çok büyük bir sanatçıydı” dedi.
Taktak, Çoker’in çeşitli ülkelerde Türk sanatını temsil eden stantlara imza attığını da tabir ederek, öğrencilerinin onun açtığı yolda ilerleyeceğine inandığını söyledi.
“TÜRK SANATINI DÜNYA SANATINA ENTEGRE ETTİ”
İstanbul Topkapı Üniversitesi Hoş Sanatlar Fakültesi Dekanı Bünyamin Özgültekin de Adnan Çoker’in çağdaş Türk sanatını dünya sanatına entegre eden kıymetli bir sanatçı olduğunu lisana getirdi.
Özgültekin, onun talebesi olmak için Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi’nde ikinci bir doktora yaptığına dikkati çekerek, “O bulunduğu her yeri amfiye çeviren, yanında bulunan insanları öğrenciye çeviren, bazen de öğrenci olup dinleyen biriydi. Bu ülkenin her tarafına sanatın götürülmesiyle ilgili çalışmalarda daima öncü oldu” şeklinde konuştu.
Gazetemiz muharriri Bedri Baykam ise Çoker’in kendine mahsus üslubuyla son derece kıymetli işlere imza attığını kaydederek, “Büyük bir aydını, çok büyük bir kıymetimizi kaybettik ancak kaybetmedik. Ölümsüzlüğe yolladık, sonsuzluğa yolladık. Gurur duyuyoruz ki Adnan Çoker üzere büyük bir insanın arkadaşı olduk, dostu olduk” ifadelerini kullandı.
Usta sanatçı, kılınan cenaze namazının akabinde Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.