İzmir’de arbede eden iki bireyden birinin üzerinde Türkiye Devlet Fedaileri yazan bir kimlik çıkması “paramiliter oluşumlar” konusunu tekrar gündeme getirdi. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde misal birçok kümenin sayısının artması dikkat çekiyor. Bu oluşumların ortak özelliği ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Başkomutan” olarak görmeleri ve AKP’ye yakın imaj sergilemeleri oldu. DW Türkçe’ye bahse ait açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, bu oluşumların paramiliter yapı olduğunu belirterek, iktidarı “bu yapıların önünü açmakla” suçladı. Bakan, kamu güvenliği ile seçim güvenliğini tehdit eden bu yapılara müsaade verilmemesi gerektiğini kaydetti.
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın önüne gitmesiyle Türkiye’de tekrar paramiliter kümeler tartışması başlarken, İzmir’de dikkat çeken bir olay meydana geldi. Torbalı ilçesinde 30 Mayıs akşamı bir şahısla hengame eden ve belinde silah olduğu belirtilen Mehmet Cazip Obay isimli bir kişinin üzerinden Türkiye Devlet Fedaileri yazılı kimlik çıktı. Kimliğin üzerinde ise Cumhurbaşkanlığı forsu dikkat çekti.
‘Kolluk kuvvetlerine yardımcı oluyoruz’
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın olayı toplumsal medyada gündeme getirmesinin akabinde açıklama yapan Obay ise “Türkiye Devlet Fedaileri” isimli yapılanmanın resmi bir kuruluş olmadığını tabir ederek, gayelerini “Kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak” diye açıkladı. Obay, “Devlet Fedaileri rastgele bir ideoloji taşımayan, büsbütün milliyetçi gençlerden oluşan insanların bir ortaya gelerek, kolluk kuvvetlerine ‘Şurada bu insan torbacı, şurada bu insan bunu yapıyor’ üzere bilgi veren kişilerdir” dedi.
Obay ayrıyeten, arbede ettiği kişinin 15 Temmuz Federasyonu Lideri olduğunu belirterek, bu kişinin geçersiz vize, pasaport ve ehliyet dolandırıcılığı, insanları işe yerleştireceği vaadiyle kandırdığı yaptığını sav etti.
Paramiliter kümelerin sayısı artıyor mu?
Türkiye Devlet Fedaileri isimli oluşumun varlığı, gözleri bir sefer daha misal tartışmalı oluşumlara çevirdi. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde “paramiliter” olmakla suçlanan kümelerin sayısında yaşanan artış dikkat çekiyor.
SADAT gündemden düşmüyor
Bu mevzuda en tartışmalı yapı olarak SADAT Savunma ön plana çıkıyor. 2012’de kurulan şirket, gayri nizami harp eğitimine kadar birçok askeri eğitim verdiğini argüman ediyor. SADAT’la ilgili Türkiye’de eğitim kampları bulunduğu, 15 Temmuz’da sokağa indiği, El Kural’ın Suriye kolu olan El Nusra Cephesi’ne yardım tırları ismi altında silah götürdüğüne ait birçok sav var. Daha evvel DW Türkçe’ye konuşan SADAT Lideri Melih Tanrıverdi, bu tezleri yalanlarken, sadece İslam ülkelerine yönelik hizmet verdiklerini, yurt içinde faaliyetlerinin olmadığını söylemişti. Lakin Tanrıverdi 2013’te Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kendilerine “Bize eğitim verin” teklifinde bulunduğunu, kendilerinin devletten bu hususta onay alamadıklarını kabul etmişti.
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın önüne gitmesi, oluşum hakkında tartışma başlattıFotoğraf: ANKA
Soylu’ya yakın Ulusal Beka Hareketi
Başkanlığını eski Ülkücü Murat Şahin’in yaptığı Ulusal Beka Hareketi ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın bir oluşum olarak biliniyor. Küme üyeleri, sanatçı Sezen Aksu’nun gece yarısı meskeninin önüne giderek tehdit açıklaması yapmasıyla gündeme gelmişti. 67 vilayet, 513 ilçede örgütlenen hareket, gayelerini “öncelikle Başkomutanımızın yanında dimdik durarak 2023 maksatlarına ulaşmak” olarak açıklıyor. Kurumun sitesinde yer alan açıklamada, hareket içinde bürokrat, kurum müdürü, müellif, tarihçi, rektör, müfettiş olarak devlete hizmet etmiş bireylerin olduğu tabir ediliyor.
Ak Gençlik Ocakları
Mersin’de yaklaşık iki yıldır faaliyet yürüten Ak Gençlik Ocakları’nın başkanlığını ise 15 yıldır AKP’de siyaset yaptığını söyleyen Barış Çiftçi yürütüyor. Çiftçi, kendisini “Kefenini giyen önderin askeri” olarak tanımlıyor. Bu derneğin üyeleri, araçlarının önüne Cumhurbaşkanlığı forsu koyarak trafiğe çıkıyor. Derneğin 6 bin üyesinin bulunduğu belirtilirken, başta İstanbul olmak üzere birçok vilayette şubeleri var.
15 Temmuz’dan sonra kuruldu: HÖH
Silahlı milis tezlerinin odağındaki öbür bir yapı da Halk Özel Harekat Derneği olmuştu. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde Trabzon merkezli olarak kurulan derneğin başkanlığını, Suriye’deki iç savaşa da katılan, silahlı asker üniformasıyla poz veren Fatih Kaya yapıyordu. Kaya, Suriye’de “Türkmen Dağındaki Kayı (IYI) Tim Komutanı” sıfatını kullandı. Kaya, 15 Temmuz’u “cihad,” Erdoğan’ı ise “Başkomutan” olarak görüyor. Dernek, kısa müddette 46 şubeye kadar Türkiye’de örgütlendi. Lakin İçişleri Bakanlığı’nın derneğin ismine yönelik uyarısı üzerine Halk Özel Harekat kendisini feshetti. HÖH yerine 15 Temmuz Birliğini ve Beraberliğini Yaşatma Derneği kuruldu.
‘Erdoğan’ın askerleriyiz’ diyen Osmanlı Ocakları
AKP’ye yakınlığıyla tanınan bir öbür örgüt ise Osmanlı Ocakları. 2009 yılında derneğin açılışını şahsen Binali Yıldırım yaptı. Dernek kısa müddette 72 vilayette, 438 ilçede teşkilatlandı. Osmanlı Ocakları Genel Lideri Kadir Canpolat, son açıklamasında Erdoğan’a bağlılıklarını söz ederken, “Kefenli başkanın kefenli askerleriyiz” demişti. Osmanlı Ocakları Vilayet Lideri Esat Demirtaş ise 200 bin bireyden oluşan toplumsal medya ordusuyla 2023 seçimlerine hazırlandıklarını söylemişti.
Fatih Portakal’ı tehdit ettiler
Osmanlı Ocakları, 2018 yılında artırımların protesto edilmesi davetinde bulunan periyodun Fox TV sunucusu Fatih Portakal’ı kanalın önünde protesto etmiş, Kadir Canpolat, “Ülkemizi her fırsatta karıştıranlar bilmelidirler ki meskeninde en az yüzde 52 dişlerini sıkarak bekleyenler var” tehdidinde bulunmuştu. Osmanlı Ocakları İstanbul Vilayet Lider Yardımcısı ve Zeytinburnu Osmanlı Ocakları Lideri Bahri Örnek ise 2018’de bir cinayet nedeniyle gözaltına alınmıştı. Örnek, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve kabahat örgütü ile de suçlanıyordu.
Kadın cinayeti işledi
Özel Harekat Ocakları Derneği de kurulan diğer bir örgüt. Özel Harekat Ocakları Derneği Şırnak Vilayet Lideri İbrahim B., Silopi ilçesinde yaklaşık iki hafta evvel Sakine Kültür’ü azapla öldürdüğünü itiraf etmesi ile gündeme geldi.
Derin devletin istihbarat ayağı
İzmir merkezli kurulan Atadedeler örgütü ise devletin operasyon düzenlediği tek yapı olma özelliğini taşıyor. İki kurucusunun tutuklandığı Atadedeler örgütünün içerisinde yer alan Kobani davasına bakan eski mahkeme lideri Bahtiyar Çolak, itirafçı olunca mesken hapsine alınmış, savcı Hidayet Kaya ise tutuklanmıştı. Kendilerini derin devletin ekonomik istihbarat ayağı olarak gören örgüt, üyelerinden 10-15 bin TL para alıyordu. Örgütün içerisinde istihbaratçı, akademisyen ve avukat üzere birçok meslek kümesinden yaklaşık 350 kişi yer almıştı.
CHP İzmir Milletvekili Murat BakanFotoğraf: Privat
Murat Bakan: Bu yapılar matruşka gibi
DW Türkçe’ye konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, bu yapıları paramiliter kuruluşlar olarak nitelendirdi. “Bu iş giderek daha çetrefilli, matruşka üzere birbirinin içinden çıkan olaylar zincirine dönüştü” diyen Bakan, şöyle devam etti:
“15 Temmuz’dan sonra bizim ismini bilmediğimiz, duymadığımız yüzlerce tertip var. Ve büsbütün kamu vazifelisi üzere hareket ediyorlar. Genelde hayata tutunamamış beşerler kendilerini devlet vazifelisi ve devlet ismine bir şey yapabilme gücünde görüyorlar. Tam bir paramiliter yapı görünümünde. İşte silahlı imajlarını görüyoruz. Geride bir grup semboller kullanıyorlar.”
“Bu yapıların önü açılıyor”
Murat Bakan, bu kümelerin sayısının artmasında siyasal iktidarı suçlayarak, “Kendisiyle Cumhur İttifakı dışındaki tüm yapıları kriminal, marjinal gören, devletin bekasına tehdit olarak topluma yansıtan bir anlayışı var. Buna nazaran hareket ediyorlar. Bu yapıların önü açılıyor. Cumhurbaşkanının kişiliğinde toplanan çok güç, aşağıya yanlışsız indiğinde ‘ben Cumhurbaşkanının işte fedaisiyim’ diyen bir kişi ile ortaya çıkıyor. Onu da dokunulmaz kılıyor. Adam Ak Gençlik isimli bir dernek kuruyor. Cumhurbaşkanlığı forsunu arabasının önüne yapıştırıp, onunla polis denetiminden rahatlıkla geçebiliyor” dedi.
“Bu kümeler kamu güvenliği için risk”
CHP’li Bakan, bu cins kümelere devletin müsaade vermemesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu.
“Dolayısıyla devlet tertibinde devletin resmi kolluk güçlerinin yapması gereken misyonları kendilerinden üstlenen ve büsbütün saraya bağlı, onlarca küme ortaya çıkmış durumda. Bu risk alışılmış, ülkenin kamu güvenliği için risk, seçim güvenliği için risk.”
CHP’li Bakan, 2018’de ruhsatlı silahlara verilen 200 merminin Süleyman Soylu’nun çıkardığı bir genelgeyle 5 katına çıkarıldığını anımsatarak, silahlanmaya da dikkat çekti.