Meral Akşener: Sarayından çık Erdoğan!

ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener, İzmit’te; “Sarayından çık Erdoğan. Sarayından çık. Milletin adamı olarak geldin. Ey Kasımpaşalı Erdoğan! Sen, sen açlığın ne olduğunu bilirdin. Yoksulluğun ne olduğunu bilirdin. Gittin saraya unuttun. O beş maaş alan, 11 maaş alan o danışmanlarının bir de yoksul fukarayı tekmelediği bir dünyada, sen artık sarayın adamı oldun Sayın Erdoğan. Açın halinden anlamayı unuttun. Bu harami tertibi burada gördüğün bu insanların helal oylarıyla, demokrasiyle, sandıkta başına geçireceğiz inşallah” dedi.

Akşener ayrıyeten, “Lakin kelam olsun, and olsun, iftiralarından yılmadık yılmayacağız. Tuzaklarına yakalanmadık yakalanmayacağız. Yoksulun fukaranın muhtaçlık sahibinin yanında olduk olmaya devam edeceğiz. Ve bu harami tertibi burada gördüğün bu insanların helal oylarıyla, demokrasiyle, sandıkta başına geçireceğiz inşallah” tabirlerini kullandı.

YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yurttaşlara seslendi.

Akşener, şunları söyledi:

• 20 Ocak 2020, şimdi pandemi yoktu. Fakat iktisadın kırılgan bir devriydi. Ve o esnaf dükkanları içinde o kadar çok şey öğrendim ki. Bütün siyasetçilere tavsiye ederim. Bütün genel liderlere tavsiye ederim. Şu dükkanların içine girsinler. O dükkanların içindeki her acının vurduğu beşerlerle karşılaşacaklar. ‘Müşteri velinimet’ diyen esnaf kardeşimle karşılaşacaklar. O gün epey bir satış yapmışsa yanındaki arkadaşından ‘ondan al o gün bu siftah yapmadı’ diyen koca istekli esnaf kardeşlerimle karşılaşacaklar. ‘Bu gece ne pişireyim, bu akşam ne pişireyim’ diye düşünen bayanlarla karşılaşacaklar… Ve o dükkanların içinde gübre atamayan çiftçiyle karşılaşacaklar. O dükkanların içinde 92 puan alıp, atanamayıp; iş arayan gençlerle karşılaşacaklar. 92 puan yerine mülakatta 58, 52, 62 puan alıp atanmış gençlerin karşısında, ‘92 puan aldım abla, ancak beni atamadılar’ diyen umutsuz, hayal kuramayan, yarının Türkiye’sine nasıl bakacağını bilmeyen gençlerle karşılaşacaklar.
• Türkiye’de uzun bir vakittir ‘oculuk’, ‘buculuk’ üzerinden çok kolay siyaset yapılıyor. Ben bir muhalefet partisinin genel lideriyim. Benim misyonum nedir? Sizlerin kaygılarınızı Meclis’e getirmek. Sizlerden aldığım bilgileri iktidara ulaştırmak. Onların o kederlere deva bulmasını sağlamak ancak abana verilen misyon sizin vatandaşın, milletimizin, avukatı olmak. İktidara verilen misyon nedir? Ona da hizmet etmek misyonu verilir. Artık uzun bir vakittir bu ülkede ‘ceketimi assam seçilirim’, ‘şapkamı koysam seçilirim’ iftiralar üzerinden, hakaretler üzerinden ve tuzaklar üzerinden yapılan bir siyasi anlayışın, şuculuk buculuk üzerinden yapılan bir siyasi anlayışın, seçmene bir yararı var mı?… Köylüye bir yararı var mı yok? Atanamayan öğretmene bir yararı var mı? EYT’liye bir yararı var mı? 3600ek gösterge bekleyen arkadaşlarımıza bir yararı var mı? Burada çırak çıkan seçmendir.
• Benim sizden istediğim şu: Buraya benim üzere bütün genel liderleri getirin. Karşınızda resmi tazim durdurun. Oylarınızı çok değerli hale getirin. Ceketini asıp oy alamasınlar. Oculuk buculuk üzerinden sizi çırak çıkaramasınlar.

“SÖYLEMEDİĞİNİZ SÖZLERLE SİZE İFTİRA ATARLAR…AMA BEŞ MAAŞ ALAN, O YAN GELİP YATAN HARAMZADE DANIŞMANLARA DA PARA ÖDERLER”

• Bakın… Çiftçinin derdi… Biz bu hafta partimiz olarak ‘kuruya 6 bin lira önerin, hububata 5 bin 600 lira verin. Evvelce yüzde 25’ini ödeyin. Daha sonra yükseldiği vakit yine güncelleyin ve ona nazaran ödeyin’ dedik. ‘Tık’ yok. Demin dedim ki ‘muhalefet sizin avukatınızdır ve hizmet etmek zorunda olan iktidara bu kaygıları anlatmak ister.’ Fakat çok hoş bir yol var. Söylemediğiniz sözlerle size iftira atarlar. Olmadığınız hususlarla ilgili size iftira atarlar. Size her şeyi söylerler. Ondan sonra onun üzerinden konuşulur. Ancak beş maaş alan, o yan gelip yatan haramzade danışmanlara da para öderler. 11 maaş alan var bu ülkede. Haram zıkkım olsun.
• Sarayından çık Erdoğan. Sarayından çık. Milletin adamı olarak geldin. Bu beşerler seni oraya getirdi. O beşerler alkışlayarak, seni oraya getirdi. Ey Kasımpaşalı Erdoğan! Sen, sen açlığın ne olduğunu bilirdin. Yoksulluğun ne olduğunu bilirdin. Gittin saraya unuttun.
• O beş maaş alan, 11 maaş alan o danışmanlarının bir de yoksul fukarayı tekmelediği bir dünyada, sen artık sarayın adamı oldun Sayın Erdoğan. Açın halinden anlamayı unuttun. Lakin kelam olsun, and olsun, iftiralarından yılmadık yılmayacağız.
• Tuzaklarına yakalanmadık, yakalanmayacağız. Yoksulun, fukaranın gereksinim sahibinin yanında olduk olmaya devam edeceğiz. Ve bu harami tertibi burada gördüğün bu insanların helal oylarıyla, demokrasiyle, sandıkta başına geçireceğiz inşallah.
• Burada size bir kelam vermek istiyorum. Sizin helal oylarınız bizim için namustur…Oylarınız bizim namusumuzdur. Tek bir oyun abidik gubiğe feda edilmeyeceğinin kelamını veriyorum.