Gülşen Çolakoğlu’nun avukatı Emek Emre tarafından üst mahkeme olan İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere sunulan itiraz dilekçesinde, Gülşen’in 30 Nisan’da Ataşehir’de biletli ve halka açık olmayan özel bir yerde gerçekleşen konser sırasında suça mevzu kelamları, evvelce planlanmadan, rastgele bir kabahat kastı taşımadan, bir müzisyen arkadaşıyla sahnede şakalaşırken ve yalnızca arkadaşına yönelik anlık bir reflekse sarf ettiği belirtildi.
NEFRET NESNESİ HALİNE GETİRİLDİ
Sözlerin öncesi ve sonrasının kesilerek ve adeta cımbızlanarak Gülşen’in bilgisi ve isteği hilafına çeşitli toplumsal medya ve bilahare basın kanalıyla servis edildiğinin yer aldığı dilekçede, “Müvekkil kısa bir müddet içerisinde nefret nesnesi haline getirilmiştir. Yaman bir çelişki ile esasen müvekkil, üzerine atılı cürmün faili değil, mağduru haline gelmiştir. Müvekkil alenen halkın, kin ve nefretine maruz bırakılmış, sayısız tehdit ve hakaretin mağduru olmuştur” denildi.
Gülşen’in, üzerine atılı hatanın ögeleri oluşmadığı ve tutuklamanın hiçbir şartı gerçekleşmediği halde haksız ve hukuka karşıt kararla tutuklandığı kaydedildi.
“İSTANBUL ADLİYESİ’NE GÖTÜRÜLECEKKEN…”
Dilekçede, “Tanınan bilinen, yeri yurdu aşikâr biri olarak adresi ve hatta telefon numarası dahi çok rahatlıkla bulunabilen biri olduğu halde, hakkında başlatılan soruşturmada müvekkile rastgele bir davet kağıdı gönderilmeden, hatta müvekkile telefonla dahi ulaşılmadan, rastgele bir gözaltı ya da yakalama kararı olmadan kolluk tarafından konutundan alınmıştır. O denli ki, müvekkili konutundan alan kolluk, müvekkili nereye götüreceğini dahi bilememiş, müvekkil evvel İstanbul Adliyesi’ne götürülecekken, bilahare istikameti Vatan Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye çevrilmiştir” dendi.
TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ
Yasaya nazaran Gülşen’in gözaltı kurallarının bulunmadığı da belirtildi. Dilekçede, “Müvekkilin üzerine atılı hatanın ögelerinin oluşmamasına, kelamda aksiyonun üzerinden 4 ay üzere bir mühlet geçmiş olmasına, müvekkilin özür dilemesine karşın harikulâde bir metoda tabi tutulup, şartları olmadığı halde tutuklanması kamuoyunda büyük reaksiyon ile karşılanmış, beş yaşındaki evladından koparılarak cezaevine konulması kamu vicdanını rahatsız etmiştir” denilirken tutuklama kararının kaldırılarak Gülşen Çolakoğlu’nun tahliyesine karar verilmesi talep edildi.