Memur ve emekli maaş artışlarını içeren kanun teklifinin kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’nda yasalaşmasıyla birlikte konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, emekli ve memur aylıklarına yapılan yüzde 30’luk artırımın hak gaspı olduğunu, en düşük emekli aylığının 8500 lira olması gerektiğini ve emekli ile memur maaşlarının en az yüzde 81 artması gerektiğini sayılarla ortaya koydu.
“TÜİK’İN YAPTIĞI DATA MANİPÜLASYONU!”
Memurun, çalışanın, emeklinin maaşlarına yapılan artırımın kâfi olmadığını, yüzde 30’luk artırımın bir hak gaspı olduğunu tabir eden Sındır, “En düşük emekli aylığı 5.500 değil, minimum fiyat seviyesinde en az 8500 lira olmalıydı. Emekli aylıklarında yüzde 30 artış verildi. Toplu İş Mukavelesinden vermeniz gereken yüzde 16,48 var, bunun üzerine kelamda refah hissesi ismi altında yüzde 8,52 ile 25’e çıkardınız. Akabinde bu çalakalem hesabınız üzerine Sayın Cumhurbaşkanı da alkışlar eşliğinde lütfeder üzere ‘Yüzde 5 de benden olsun’ dedi, haydi oldu yüzde 30. Devleti, maliyesini, hazinesini yönetme anlayışınız işte bu kadar ciddiyetten uzak. Neyi alkışladınız? Bu artışın yüzde 30 değil en azından devletin alacaklarına uyguladığı yine değerleme oranı temel alınarak en az yüzde 81,08 olması gerekirdi” dedi.
“TEKLİFLERİMİZ YALNIZCA HAK GASPININ TELAFİSİ İÇİNDİ”
“Emekli aylıklarında en az taban fiyat artışı ve kamu vazifelilerinin aylık ve fiyatlarında yüzde 30’luk artış yerine bizim önerdiğimiz teklifi kabul edip yüzde 81,08’e çıkartsaydınız, doğrusal bir bağ olmasa da, verdiğiniz tesir tahlilinden iddiası bir çıkarımla en fazla yıllık 250-300 milyar liralık bir ek maliyet kelam konusu olacaktı” diye devam eden CHP’li vekil, “Buna yük denemez, yük demeye kimsenin lisanı varmamalı zira bu yük değil, bu gasp edilmiş olan hakkın iadesidir. ENAG’ın enflasyon sayıları ortada yüzde 138. İTO’nun yüzde 94. TÜİK’in sayıları ENAG’ın yarısından bile daha düşük. TÜİK’in bile isteğe yaptığı data manipülasyonuyla ücretlinin maaşında bir gasp kelam konusu. Bizim getirdiğimiz yüzde 81,08’lik artış önergemize ek bir yük olarak bakamazsınız, tekliflerimiz yalnızca hak gaspının telafisi içindi” sözlerini kullandı.
“MEMURUN, EMEKLİNİN ULUSAL GELİRDEN ALDIĞI HİSSE YÜZDE 31’DEN 25’E DÜŞTÜ”
İşçinin, memurun, emeklinin hak ettiğinin kendilerine verilmesinin karşılığının 250-300 Milyar lira olduğunun altını ısrarla çizen Sındır, “2021 yılına nazaran dış ticaret açığı 110,2 milyar dolar; bunun Türk lirası karşılığı 1 trilyon 202 milyar lira. Çalışana, memura, emekliye 250-300 milyar lirayı çok gördünüz fakat bir yıllık dış ticaret açığındaki 1 trilyon 202 milyar lira olduğunu da görmeniz lazım, temel bunun nedenlerini sorgulamanız lazım. Cari süreçler istikrarı eksi 43,4 milyar dolar, karşılığı 818 milyar lira. Türkiye’yi bir yıl içerisinde bu hale getirdiniz. Türkiye Varlık Fonunun bir yıl içerisinde varlık kıymetinde yitirdiği sayı 52 milyar dolar. Bunun karşılığı 977 milyar lira. 2017-2025 ortasında toplamda 491,6 milyar lirayı yalnızca garanti ödemesi olarak 5’li çeteye, yandaş şirketlerinize vermeyi reva görüyorsunuz lakin emekçiye, memura maaşlarını yüzde 81 arttırarak en fazla 250-300 milyar lira vermeyi çok gördünüz. Son üç yıl içerisinde çalışanın, memurun, emeklinin yani ücretlinin ulusal gelirden aldığı hissesi yüzde 31’den yüzde 25’e düşürdünüz. 2022 yılı ulusal geliri baktığımızda yaklaşık 10,1 trilyon lira. Düşen yüzde 6’yı dikkate aldığımızda emeğin, işçinin son üç yılda ulusal gelirden aldığı hissesi 611 milyar lira düşürdünüz. Bunu AKP iktidarı yaptı, diğeri değil” dedi.
“VATANDAŞIMIZ FAKİR, AÇLIK VE SEFALET ÇEKİYOR”
Vatandaşların artan borcuna dikkat çeken Sındır, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Vatandaşın bankalara borcu bir yıl içerisinde 550 milyar lira, KOBİ’lerin 820 milyar lira arttı, çiftçinin borcu tavan yaptı. Kamu dış borcumuz 3 trilyon 270 milyar lirayı buldu, hazine borcu 3,9 trilyon liraya ulaştı. Dış borç için 2003-2022 yılları ortasında toplamda yaklaşık 3,9 trilyon lira faiz ödediniz. Toplam dış borcumuz 443 milyar dolara yani 8 trilyon 319 milyar liraya ulaştı fakat burada en fazla 250-300 milyar lirayı çok gördünüz. Bu siyasal iktidar tercihini fakirleştirdiği halktan yana değil, bir avuç zengini daha da zenginleştirmekten ve yandaşlarından yana kullandı. Geniş halk bölümlerinin doğal ki bu tercihlerinize verecekleri bir karşılık, soracakları bir hesap olacak. Hem komitede hem genel şurada memurlarımıza ve emeklilerimize rahat bir nefes aldıracak tekliflerimizi kabul etmediniz lakin bilesiniz vatandaş da sandığı bekliyor. 2002’de taban fiyat 184 liraydı, 2002’de en düşük memur emekli aylığı 377 liraydı. En düşük emekçi emekli aylığı 257 liraydı, en düşük esnaf emekli aylığı 150 liraydı. Bugün geldiğimiz noktada tıpkı oranları tutturmak gerekirse emekli maaşlarını 17 bin 377 lira olması gerekirken 5 bin 500 lirayı en düşük emekli aylığı olarak reva gördünüz.”