İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer toplumsal medya hesabı Twitter’dan, Brezilya’dan söküm için Aliağa’ya hakikat yola çıkan asbestli NAe São Paulo gemisinin Türkiye’ye alınmayacak olması üzerine açıklama yaptı.
Soyer, “Bugün İzmir’in ikili bayramı kutlu olsun. Büyük Taarruz’un 100. Yılı ve Vefat Gemisi’nin geri gönderilişi, bugün 26 Ağustos’ta gerçekleşti. Zehir yüklü, asbestli gemi NAE Sao Paulo’nun Aliağa’ya gelişine itiraz etmiş, İzmir dünyanın çöplüğü değildir, olmayacak demiştik. Kamuoyu oluşturmamıza dayanak olan tüm paydaşlarımıza, yansılarını kararlılıkla veren, tek yürek olup bizi yalnız bırakmayan tüm vatandaşlarımıza ve kararı alan Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına çok teşekkür ediyorum. Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
NE OLMUŞTU?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, Brezilya donanmasına ilişkin Nae Sao Paulo isimli savaş gemisinin Aliağa’da sökümü için Sök Denizcilik isimli firmaya 30 Mayıs 2022’de müsaade verdiği ortaya çıkmıştı. Bakanlık müsaadesini Asbest Söküm Uzmanları Derneği Lideri Mehmet Şeyhmus Ensari kıymetlendirmiş ve “Aliağa’da yaşayanların tamamını etkileyebilecek, hatta öldürebilecek ölçüde asbest bombası geliyor” demişti.
Çevre hakları ile ilgili sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasi partiler; geminin Türkiye’ye gelmemesi için davetler yapmış, Bakanlık müsaadesine reaksiyon göstermişti.
CHP’Lİ ÖZTUNÇ MEKTUP YAZMIŞTI
CHP Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, Brezilya’nın Türkiye Büyükelçiliği’ne yazdığı mektupta; “İki ülke açısından hukuksal sorumluluklar doğuracak olan Nae Sao Paulo isimli nükleer savaş gemisinin Türkiye’ye gönderilmesi sürecinin bir an evvel durdurulması, bahsi geçen önlem kararı yeterince Nae Sao Paulo isimli nükleer savaş gemisinin ülkeniz sonlarına geri çağrılması için gerekli adımları atmanızı talep ediyoruz” davetini yapmıştı.
Bakanlığın söküm müsaadesi kararının iptali için İzmir Büyükşehir Belediyesi, sendikalar, odalar ve sivil toplum örgütleri tarafından İzmir 5. Yönetim Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
Ayrıca çok sayıda sivil toplum örgütü de kararın iptali için yönetim mahkemelerinde dava açmıştı.