Atlas Üniversitesi akademisyenleri koronavirüs salgınıyla ilgili yeni bir bilimsel araştırmaya imza attı. Yapılan çalışmada COVID-19 teşhisinde yeni bir belirteç sayılabilecek Midkin protein düzeyi tahlili araştırıldı.
Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi akademisyenlerinden; Sema Ketenci, M. Uygar Kalaycı, Bağnu Dündar, Recep Duranay ve A. Şükrü Aynacıoğlu’nun ‘Elevated Serum Midkine Levels in Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2 (SARS-Cov-2) Infected Patients’ isimli makalesi, “International Immunopharmacology” mecmuası tarafından yayınlanmaya bedel görüldü.
“MİDKİN DÜZEYLERİNİN DORUĞA ULAŞTIĞI GÖRÜLDÜ”
Yapılan çalışma, literatürde birinci kere Covid-19 hastalık aktivitesinde midkin isimli proteinin rolünü araştıran tek makale özelliğine sahip olurken, üniversite tarafından yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Özellikle enfeksiyon ve doku tamiri sırasında üretilmekte olan Midkin proteini, Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olan Medicine Hospital’ın ağır bakımına kabul edilen hastalar üzerinde incelendi. Elde edilen bilgiler denetim kümesiyle ile ağır bakım hastaları ortasında karşılaştırıldı. Ağır bakım mühletince muhakkak aralıklarla yapılan ölçümlerde Midkinin artışı daha besbelliydi. COVID-19 hastalarında ilerleyen evrelerde midkin düzeylerinin plazmada daha fazla salınarak tepeye ulaştığı görüldü. Midkinin, denetim kümesine nazaran izafî artışı iki buçuk katın üzerindeydi. Artmış midkin serum düzeyleri, faal hastalıkta ve hastalık belirtilerinin sonlanması ortasında değerli bir fark yaratmıştır. Çalışma sonuçları midkinin COVID-19 teşhisinde ve tedavisinde hastalığın şiddetini yansıtan, destekleyici fenomen bir biyobelirteç olabileceğini gösterdi.”
Proje takımında yer alan ve husus ile ilgili olarak değerlendirmede bulunan Dr. Sema Ketenci, “Midkin düzey ölçümlerinin hastalığı yönetmede tesirli bir biyobelirteç olarak kullanıldığında yeni tedavi gayeleri sunduğunu, gelecekte midkin tabanlı teşhislerin geliştirilerek ilaç verilebilir bir gaye olacağını” aktardı.
Taburculuk sonrası post-COVID periyodunun değerini vurgulayan Prof. Dr. Şükrü Aynacıoğlu ise “Hastaların takibinin sürdürülmesi gerektiğini ve bu hususta da global ölçekte yaratıcı çalışmalarının devam ettiğini” söyledi.