AKP faizi düşürüp, yükselecek kurla birlikte ihracatta artış hedeflemiş bunun sonucunda gelecek dövizle birlikte cari fazla verileceğini sav etmişti. Bu kapsamda da Eylül 2021’den bu yana faiz indirilmeye başlandı. Sonrasında da siyaset faizi yüzde 13’e kadar indirildi. Fakat faizlerin indirilmesiyle kurlar fırladı ve ihracatının büyük bir kısmını ithal ettiği mallara dayandıran Türkiye’de cari açık artmaya başladı.
Kurdaki yükseliş, cari açığı besleyen en kıymetli kalem olan dünyada yaşanan krizin de tesirinde olan güçte fiyatları artırdı. Kurların fırlaması nedeniyle ihracat artarken ithalat daha fazla yükseldi. Ödemeler istikrarının en kıymetli kalemi olan dış ticaret açığında rekorlar kırıldı.
Ağustosta 11.3 milyar dolarla rekor seviyede dış ticaret açığı ortaya çıktı. Son bir yıllık dış ticaret açığı 89.6 milyar dolara yükseldi. İhracat yüzde 13.4 artarak 21.3 milyar dolara yükselirken ithalat yüzde 40.8 oranında artarak 32.6 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65.4’e kadar geriledi. İhracatın yüzde 18.3 oranında artarak 165.7 milyar dolar olduğu ocak-ağustos periyodunda ithalat ise yüzde 40.7 oranında büyüyerek 239.1 milyar dolara ulaştı.
Yılın birinci sekiz aylık devrinde 73.5 milyar dolarlık dış ticaret açığı verilirken evvelki yıla nazaran yüzde 146.4 oranında arttı. Bu yılın tamamında yıllık açığın 110 milyar doların üzerine çıkarak rekor kıracağı varsayım ediliyor. Cari açık 20 yıllık AKP iktidarında değişmeyen bir gelenek. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana yıllık olarak yalnızca bir yıl 2019’da cari fazla verildi.
HEDEF KOLAY DEĞİL
Orta Vadeli Program’da bu yıl için 47.3 milyar dolar cari açık verilmesi öngörülüyor. Programa nazaran gelecek yıl 22 milyar dolara inmesi öngörülen cari açığın 2024’te 13.7, 2025’te ise 10 milyar dolar olması hedefleniyor. Lakin ekonomistlere nazaran bu amacın tutması kolay değil.