Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla atanan Rektör Naci İnci idaresinin üniversitedeki uygulamaları tartışılmaya devam ederken okulda yandaş olmayan tüm hoca ve öğrenciler de gaye alınıyor.
Boğaziçi Üniversitesi İktisat Kısmı Lideri Prof. Dr. Ünal Zenginobuz da hakkında açılan soruşturmanın akabinde geçen günlerde üç ay mühletle misyonundan uzaklaştırılma kararı verilmişti. Prof. Dr. Zenginobuz, yabancı öğrenci kontenjanından Türk öğrencilerin kabul edilmesine ait de dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
‘ELE GEÇİRME’
Zenginobuz, “Ekonomi kısmında 4 kabulden 3 tanesi şaibeli. Kapalı kapılar arkasında Boğaziçi’ni bitirmek istiyorlar” dedi. Zenginobuz, Melih Bulu’nun atandığı günden bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nin, “üniversite” olarak kalması için çaba ettiklerini belirtti.
Zenginobuz, “En baştan beri Boğaziçi’ni ele geçirme operasyonuyla karşı karşıyayız. Konseyleri, durumları ele geçirip daha sonra da takımlaşma ve Boğaziçi’ni farklı bir yere çevirme çabası bugüne kadar geldi. Birinci fırsattan itibaren bugüne kadar yapılabilecek uzaklaştırmalar, değişiklikler, kadrolaşmalar, dışarıdan insan getirmeler oldu. Şu an bu durum sürat kazanmış durumda. Melih Bulu’nun akabinde gelen Naci İnci de daha evvelden Bulu’nun yardımcısı olduğu için, Bulu vaktinde yapılan hasarların kesimiydi. Geldiğimiz noktada vakitleri kısaldı diye düşünüyoruz ve atağa geçmiş gözüküyorlar” diye konuştu.
İdari olarak yıpratma çalışmaları yapıldığını ve değerli hocaları okuldan uzaklaştırmak için adımlar atıldığını kaydeden Zenginobuz, şunları söyledi:
‘KADROLAŞMAYA GİDİLİYOR’
“Can Candan hocamız teknik bir nedenle 2 yılda bir yenilenen mukavelelerle çalışıyordu. Onun mukavelesini geçen yıl yenilemediler. Mahkemeye gitti ve kazandı. Bu yıl mukaveleyi yenileme müddetinde bir mazeretle yenilemediler. Benzeri formda yarı vakitli ders veren hocalarımızı geçen yıldan itibaren uzaklaştırıp derslerini iptal ediyorlardı. Bunların ortasında çok kıymetli ve alanında uzman şahıslar vardı. Artık de emekli olmakla birlikte yaşı ve akademik etkinlikleri prestijiyle da çok kıymetli hocalarımızı sadece yapabildikleri için derslerini iptal etmeye başladılar. Ayrıyeten da bu hocalarımıza ofislerinizi boşaltın talimatı vererek okula gelmeleri engellenmek istendi. Böylece geçmişle bağı kopartmaya çalışıyorlar. Bunun yerine kendi kayırmacı kadrolaşmalarını koymak istiyorlar.”
‘ENGELLENİYORUM’
İnci idaresinin attığı adımları “idari deneyim eksikliği’ olarak tanımlayan Zenginobuz, şunları kaydetti: “Yapılanlarda çok büyük bir idari deneyim eksikliği var. Bir telaş içerisinde nisan ayında yapılan ders programları iptal edildi. Öğrenciler o dersleri alamayacak bu kararlar değişmezse. Benim de uzun yıllardır verdiğim lisansüstü dersi vardı. Lakin hakkımda devam eden soruşturma hasebiyle üniversiteden büsbütün uzaklaştırılmışım üzere öğretim üyeliğim engelleniyor. Bu durum değişmezse dersimi de veremeyeceğim.”
‘FETÖ PERİYODU GİBİ’
Zenginobuz, yabancı öğrenci kontenjanı sıkıntısının Boğaziçi dışında öbür üniversitelerde de sorun olduğunu anlattı. Zenginobuz, şöyle devam etti: “Boğaziçi’ne, ‘Siz kapalısınız, tutucusunuz. Biz üniversiteyi uluslarasılaştıracağız’ dediler. Dedik ki yapmayın, Boğaziçi zati milletlerarası bir üniversitedir. Esasen buraya şaibeli bir formda Türkiye’den beşerler geliyor. Yurtdışından alınan imtihanlar son derece şaibeli olabiliyor. FETÖ vaktinde da bunlar oldu o yüzden biz uzun vakittir kontenjan açmıyoruz. 2-3 kontenjan dahi olsa o kadar değerli ki. Kolay idari etapları da yapmadan, yabancı öğrenci kontenjanı altında açılan kontenjanlara Türkiye’de içinde bulunduğumuz yıl liseyi bitirmiş ve her şeyleri prestijiyle Türkiye’den oldukları aşikar olan bireylerin okula alınmasına karşı çıktık. Sıkıntı soruşturmalar değil. Ben ve benim üzere direnç gösteren arkadaşlarıma karşı bir şey yapmak için bu şekil adımlar atıyorlar. Konuşmaktan, gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeğiz. Zira üniversiteye, ülkemize öğrencilerimize borcumuz var. Burası bir üniversite olmayacaksa esasen bizim yerimiz yok.”