Suç örgütü önderi Sedat Peker’in dün gündeme getirdiği tezlerin akabinde CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yeni bir paylaşım geldi.
Kılıçdaroğlu toplumsal medya hesabı Twitter’dan, 24 Ağustos’ta yayımladığı görüntüsünü alıntılayarak, “Milletin parasını çalan herkes, benim için birebirdir demiştim. Bizden yana, onlardan yana tefeci yok, hepsi millet düşmanı. Borsada soyulan küçük yatırımcı da telafi edilecek. Bu tertipten yararlanarak zenginleşen bana gelemez. Kimden yana olursa olsunlar, milletten yana değiller” dedi.
Milletin parasını çalan herkes, benim için aynıdır demiştim. Bizden yana, onlardan yana tefeci yok, hepsi millet düşmanı. Borsada soyulan küçük yatırımcı da telafi edilecek. Bu düzenden yararlanarak zenginleşen bana gelemez. Kimden yana olursa olsunlar, milletten yana değiller. https://t.co/h6pjcVVyAh
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) August 28, 2022
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, 24 Ağustos’ta Twitter’dan paylaştığı görüntüde şunları kaydetmişti:
Dünya faizleri üst çekiyor, Merkez Bankamız faizi indiriyor. Erdoğan da nas algısı yapıyor. Ben size olan biteni kolay bir lisanla anlatayım; faiz artıran ülkeler, yatırımcıları ve münasebetiyle dövizi kendi ülkelerine çağırıyor. Faizi düşürenler de yatırımcıya ve dövize ‘gelme’ demiş oluyor. Açıkça söylemek gerekirse dışardan gelmesi mecburî olan dövize ulaşmamızı şahsen Merkez Bankamız zorlaştırıyor. Dövizi kıt hale getiriyor. Pekala sonrasında ne oluyor? Türk Lirası’nın pahası düşüyor dövizin fiyatı artıyor.
Merkez Bankası ilan ettiği bu düşük faiz oranıyla bankalara kredi veriyor. Veriyor da paralelde piyasada yatırımcı kıtlığı oluştuğu için para başka ülkelere yönelmiş oluyor. Piyasada kıt olan her eserin fiyatı artar ya kredi de bir eser, onun da fiyatı artıyor. Banka bakıyor piyasa kurallarına bu eserin fiyatı artıyor mu? Ucuza aldığını size piyasa fiyatına satıyor. Doğal bir şey bu. Pekala sonuç? Bankalar için yüzde 400 kâr artışı, sizler için sefalet. Erdoğan ekonomik olarak en savunmasız kitlenin, hayatta kalmak için kredi almak zorunda olan kitlenin son parasını da alıyor ve varsıllara veriyor. Erdoğan kim nas kim?
Ödeme talihi kalmayan insanların borçlarına bankalar ne yapıyor? Borçlarınızı varlık şirketlerine satıyorlar. Bu şirketler tefecidir, mafyadır. Karı yüzde 400 artmış o bankalar en garibanın borcunu tefeciye satıyor. Kâfi ki kendi bilançoları düzelsin. Garibanın da ‘ne hali varsa görün’ diyorlar. Artık bu tefeci şirketler telefon açıp tehdit edeceklerdir yoksulu fukarayı. Haydi bu saray iktidarının ne olduğu ortada lakin ben bankalara ne diyeyim? Kılıçdaroğlu yalnızca ‘5’li çeteyle masaya oturmam’ demiyor. ‘Bu sisteme su taşıyan hiç kimseyle masaya oturmam’ diyor. Erdoğan’ın gemisine binip halkımızı soyup soğana çevirenle benim bir derdim var.
Sürekli bir Kılıçdaroğlu propagandasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Birtakım sermayedarlar da geleceği planlamak ve bu kirli sistemi sürdürmek istiyorlar. Kederleri ülkenin geleceği değil kederleri bu kirli tertibi devam ettirmek. İktidar değişse de sistemin devamlılığını sağlamak. Bunu yalnızca AK Parti yapıyor zannetmeyin. Bu kirli odaklar hem anket şirketleri hem de medya üzerinden sürece dahil olmak istiyorlar. Benim derdim yalnızca saray iktidarıyla değil halkı yoksullaştıran herkesledir. Benim için hepsi millet düşmanı. Onlara söyledim tekrar söylüyorum. İster beşli çete olsun ister finans devleri Bay Kemal için hepiniz aynısınız. Halkın ekmeğine dokunduysanız sizlerle oturmam. Sizlerle pazarlık yapmam. Sizin dayanağını alacağıma siyaseti bugün bırakır giderim. Halktan çalınanı telafi etmem için evvel sizin soyduklarınızı tahsil etmem lazım. Hiçbirinizin gözünün yaşına bakmayacağım. Hem nalına hem mıhına ‘hadi oradan’ diyorum.
Borçlarınız nedeniyle avukatlar tarafından aranacaksınız. Size, ailenize zarflar gönderecekler, tehdit edecekler. Bunlar çetecidir, bunlar mafyadır, bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşınıza göz koyanlardır. Sakın ödemeyin. Seçimden sonra onlarla ben konuşacağım. Ödemeyin.
PEKER’İN SAVLARI NELER?
Sedat Peker’in kullandığı Mecnun Çavuş isimli Twitter hesabından yapılan 50 tweetlik paylaşım serisinde eski Sermaye Piyasası Konseyi (SPK) Lideri Ali Fuat Ta?kesenlioğlu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve TOBB üyesi Salih Orakcı’nın rüşvet aldığını argüman etti. Peker, argümanlarıyla birlikte birtakım whatsapp yazışmalarını da paylaştı.
SPK Lideri Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun, kendisine bir sorun nedeniyle başvuran Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’i, AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’na yönlendirdiğini öne süren Peker, Zehra Taşkesenlioğlu’nun da Mine Tozlu’yu Way Out isimli bir finansal danışmanlık şirketine yönlendirdiğini söyledi. Burada danışmanlık ismi altında 12 milyon TL “rüşvet” istediğini öne süren Peker, savıyla birlikte danışmanlık mukavelesine dair belgeyi de paylaştı. Mine Tozlu Sineren’in ödemeyi reddettiğini belirten Peker, daha sonra Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun, Mine Tozlu Sineren’e ulaşarak kelam konusu danışmanlık şirketinde bir ortaya geldiklerini belirtti.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Taranoğlu’nun, Mine Tozlu Sineren ve eşinden ivedilikle 200 bin lira istediğini söyleyen Peker, “Eski SPK lideri Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun gerisindeki güç, kardeşi Erzurum Milletvekili olan Zehra Taşkesenlioğlu değildir, onun gerisindeki güç eski Güç Bakanımız Berat Albayrak’ın ağabeyi Turkuaz Medyanın başındaki Serhat Albayrak’tır” savında bulundu.
Mine Tozlu Sineren’in daha sonra eski Kıyı Müdafaa Genel Müdürü ve TOBB üyesi Salih Orakcı’ya yönlendirildiğini söyleyen Peker, Orakcı’nın, Mine Tozlu Sineren’in şirketlerinden birinde paydaşlık istediğini ve iki lüks otomobil parası aldığını sav etti.
Orakcı’nın otomobiller dışında 2,5 milyon lira istediğini de öne süren Peker, “Mine Hanım bu parayı da yollar. Lakin tüm bu süreçlerden sonra sermaye artırımı işi olmayınca Mine Hanım iştirak işlerinin iptal edilmesi için talimat verir” dedi.