Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor” diyerek özetlediği iktisat siyaseti ülkeye kaybettiriyor.
Enflasyon nedeniyle oluşan kayıp işçiye altı ay sonra ödenirken iktidar bunu “zam” diye sunuyor. Büyümede de risk belirince, iktidar en son faizi 1 puan daha düşürdü. Buna rağmen Türkiye cari açık vermeye devam ediyor. Haziranda 3.5 milyar dolar, Kasım 2021’den bu yana 38.5 milyar dolar, 2022’nin birinci altı ayında da 32.4 milyar dolar açık verildi. Yılın tümüyle ilgili açık varsayımları 55-60 milyar dolar.
İhracatta daima “rekor” kırıldığı söylemi kullanılırken ithalat çok daha fazla artıyor. Haziranda ihracat yüzde 18.7, ithalat yüzde 39.7 arttı. Dış ticaret açığı ise yüzde 184.5 artarak 8.1 milyar dolara çıktı. Birinci altı ayda geçen yılın birebir ayına kıyasla ihracat yüzde 20 artarak 125.8 milyar dolar, ithalat yüzde yüzde 40.6 artarak 177.2 milyar dolara çıktı.
İTHALAT PAHALANDI
Yine Haziran 2022’de, ihracat fiyatları yüzde 12, ithalat fiyatları yüzde 34.9 arttı. İktidar uyguladığı bu iktisat siyasetleri ile yatırımcı da çekemiyor. “Sıcak para” ülkeden çıkıyor. Yabancılar, kur ve fiyat hareketlerinden arındırıldığında ocak-ağustos ortasında net olarak 5.6 milyar dolarlık pay senedi ve iç borçlanma kâğıdı satarak Türkiye’den çıktı.
Öte yandan bir puanlık son faiz indirimiyle KKM’nin Hazine’ye yükü de arttı. Zira bankalar KKM müşterisine en çok siyaset faizinin üç puan üzerinde faiz verebiliyor. Bu oran artık yüzde 16’ya indi.