İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyonlu asistan tabip ve hastanenin güvenlik vazifelisi, eşini erkek doktora muayene ettirmek istemeyen hasta yakını tarafından darp edildi. Tabibin aldığı yumruk darbeleriyle burnu kırılırken saldırgan adliyeye sevk edildi.
Olayın yaşandığı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde toplanan sağlıkçılar “Şiddet varsa sıhhat yok”, “Şiddetin sebebi piyasalaşan sıhhat sistemi”, “Sağlıkta vefatlar son bulsun” yazan dövizler taşıdı. “Sağlıkta şiddete hayır” yazılı pankartın ardına sıralanan sağlıkçılar basın açıklaması yaptı.
Eyleme İzmir Tabip Odası Lideri Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Genel Sekreter Uzm. Dr. Ceylan Özkan ve İdare Şurası üyesi Haldün Öniz, sıhhat çalışanları ve oda akvisitleri katıldı.
İzmir Sıhhat Platformu ismine ortak basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Lideri Prof. Dr. Süleyman Kaynak okudu. Prof. Dr. Süleyman Kaynak yaptığı açıklamada; “Ölmek İstemiyoruz… Sabahları hastaneye işyerimize giderken, dönüp dönmeyeceğimizi bilmek istiyoruz… Sıhhatte terör bir kamu siyaseti olarak yerleşmemelidir.. Sıhhatte teröre son verilsin!” dedi.
“SAĞLIK TERÖRÜNÜ DURDURUN”
Yaşanan son olayı hatırlatarak kelamlarına devam eden Süleyman Kaynak, “Hastalarına bakmakta olan bir meslektaşımız, insanlık dışı bir nedenle ve tekrar insanlık dışı canice bir atağa maruz kalmış ve ağır yaralanmıştır. Ey kamu yöneticileri, yaralı doktor arkadaşımıza geçmiş olsun demeyin, üzüldük demeyin, saldırganı kınadık demeyin. Bunların hiçbirinin bedeli kalmadı. Tedbir alın, saldırganlara art çıkmayın, sıhhat çalışanlarının feryadını duyun… Sıhhat terörünü durdurun” davetinde bulundu.
SAĞLIK SİSTEMİ ÜZERİNDEN SİYASET
AKP’nin siyasetlerini eleştiren Dr. Kaynak, “Yıllardır giderek artan sıhhat terörünün nedeni sıhhatte dönüşüm politikalarıdır, sıhhat sistemini oy kaynağı olarak kullanma gayretidir. Kışkırtılmış sıhhat talebidir ve kamu idaresinin herkese sıhhat yerine hastalık vaadetmesidir. Kamu idaresi, hükümet, artık organize edemediği, kışkırta kışkırta altından kalkılmaz hale gelmiş taleple, sıhhat sistemini, tekrar oy uğruna yeniden günlük siyaset uğruna seçim sürecinde kullanmaya, burdan oy devşirmeye çalışmaktadır. Tıkanmış sıhhat sistemini çalışıyormuş üzere göstermek için, palavra bir algı yaratmak için, beş dakikada üç dakikada bir hasta bakılmasına programlanmış saçma elektronik sistemlerle halkı kandırmaya devam etmektedir. 3 dakikada 5 dakikada hastalara bakılmış üzere yapılarak, bu toplum aldatılmaktadır. Bu toplum hastalıklarına deva bulamaz duruma sokulmaktadır” diye konuştu.
“MECLİS KULİSİNDE OTURAN PARTİLER SORUMLUDUR”
Açıklamalarına; “Kamu idaresi hastalara şunu söylemektedir; ‘Biz bu sistemi çalıştıramıyoruz… Şayet sıhhat muhtaçlığın varsa, sıhhat kurumu işte şurda, ne istiyorsun, muayene mi, ne istiyorsun, tetkik mi, ne istiyorsun rapor mu, ne istiyorsun reçete mi, git ordan istediğini elde edene kadar her şeyi yap, istediğini al, hatta elde etmek için şiddet kullanmak gerekiyorsa kullan; ben senin arkandayım. Zorla ne istiyorsan al. Ben senin gerini sıvazlayacağım.’ Böylelikle sıhhat sistemi çalışıyor görünecek, ben de ordan oy alacağım” diye devam eden Süleyman Kaynar, “Bu denmektedir. Artık beşerler sayı olarak değil şiddete yönelme olarak ta kışkırtılmaya başlandı. Bu mevzuda hükümet ve bir kısım siyasi partiler samimiyetsizdir. Nerden anlıyoruz… 1 Ağustos’ta inanılmaz “sağlıkta şiddet” daveti ile TBMM’nin bileşimine katılmayıp Meclis kulisinde oturan partiler ve milletvekilleri bunun sorumlusudurlar. Hastanelere ne elektronik, ne insan gücü ne de hukuksal güvenlik sağlamamakta ısrarlı davranan kamu yöneticileri bu sürecin sorumlusudurlar” dedi.
“BU BİR SİYASET MIDIR?”
Siyasilere de seslenen Dr. Kaynar, “Hekimlerle ve sıhhat çalışanları ile alay eder üzere ferdî korunma eğitimi alma tavsiyesine kadar giden bir kamu idaresine, en temel hakkımız olan can güvenliği ve ömür hakkımızı bile koruyamayan kamu idaresine sesleniyoruz…. Nerdesiniz ne yapıyorsunuz … Kamu ismine hizmet eden tabipleri ve sıhhat çalışanlarını korumak için parmağınızı kıpırdatmıyorsunuz… Bu bir acizlik midir yoksa bir siyaset mıdır?” diye sordu.
“ANAYASAYA AYKIRI”
“TARİHİN KARANLIĞINA MAHKUM EDECEĞİZ”
Dr. Süleyam Kaynar kelamlarını şöyle noktaladı: “Sağlık sistemini oy deposu görenleri de sıhhatte terörü görmezden gelerek destekleyenleri de tarih affetmeyecektir, sıhhat çalışanları ve tabiplerimiz affetmeyecektir. Bizler doktorlar ve sıhhat çalışanları yalnızca sıhhatte terörü değil bunu bir siyaset haline getirenleri de tarihin karanlığına mahkum edeceğiz. Bu çaba sürecektir… Bu gayret kazanılacaktır… Daima bir arada, daima birlikte …Sağlıkta Teröre Son Vereceğiz. Bir Terör Olayı Daha Duymak İstemiyoruz… Ya Daima Birlikte Ya Hiçbirimiz ….dedi. “Sağlıkta Şiddet Sona Ersin! Sıhhatte Şiddete Hayır” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında, Sıhhat Platformunun temsilcilerin kısa konuşmasının akabinde basın açıklaması sona erdi.”