TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bütçe görüşmelerinin kurul süreci Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesiyle tamamlandı.
Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı bütçesi üzerine kelam alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, İrtibat Lideri Fahrettin Altun’un görüşmelere katılmamasını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a basın kartıyla ilgili yaşanan meseleleri aktaran Sertel, dedi.
“HERKESE VERİLMESİ YANLIŞSIZ DEĞİL”
Tüm kuralları taşımasına karşın birtakım gazetecilere basın kartı verilmediğini belirten Atila Sertel, buna rağmen Bağlantı Başkanlığı’nda vazife yapanlara basın kartı dağıtıldığına ait bilgiler aldığını tabir etti. Sertel, şöyle konuştu:
“Pek çok arkadaşımız, basın kartını kimlik olarak ve gazeteciliğin kendilerine tanıdığı kimlik olarak kullanan insanlardır. Ancak şunu duyuyorum ve çok üzülüyorum ve bu doğruysa sahiden bu uygulamanın çabucak durdurulmasını talep ediyorum: Bağlantı Başkanlığına misyona başlayan bireylerin kimi memur, emekçi, her ne olursa olsun, İrtibat Başkanlığında çalışmaya başladıktan birkaç ay sonra basın kartını cebine koyduklarını ve Bağlantı Başkanlığı’nın bu yetkide olduğunu biliyorum ve duyuyorum. Fakat basın kartı, gazetecilerin kullanacağı, kendilerini tanıtacağı bir kimlik kartıdır. Bu kimlik kartının herkese verilmesini de hakikat bulmadığımı burada tabir etmek istiyorum.”
GAZETECİLER YASAKLI
İzmir’de yayın hayatına başlayan ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası kapatılan Son Dakika isimli gazetede misyon aldıkları için altı yıldır mağdur edilen İzmirli gazetecilerden de bahseden CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:
“İzmir’de 27 Temmuz’da çıkan kararnameden evvel kapatılan bir gazete var; ismi Son Dakika gazetesi. Bu gazete 14 Haziran 2011 tarihinde 50 lira sermayeyle Saygılı ve Gökhan Karaca tarafından kurulmuş. Gökhan Karaca’nın şu anki Karaca’yla, içeride yatan ve FETÖ’den dava edilmiş, mahpus cezası almış, Karaca’yla ne ilgisi var bilmiyorum lakin Eflatun Saygılı’nın kurduğu idare şurasında paylar Metin Kocakurt’a devredilmiş ve sonra Metin Kocakurt, Mehmet Tahir Kocakurt, Selçuk Sarıkaya ve Kail Senih Kasap diye idare şurası üyesi oluşmuş lakin şirketin idaresine girenlerin tamamı FETÖ’cü olarak yargılanmış ve birisi de Kocakurt’un bir ağabeyi de kaçak olan FETÖ’nün dünya imamlarından Barbaros Kocakurt; bu kişi 2014 yılında yurt dışına kaçtı ve hala aranıyor.”
“PATRONUN YASAĞI KALDIRILDI LAKİN…”
Sertel şöyle devam etti:
“Bu ismi SAYKAR olan şirket, Son Dakika gazetesi, burada çalışan arkadaşlarımız ve yalnızca gazeteci oldukları ve iş buldukları için çalışan gazeteci arkadaşlarımız cezalandırılırken; bu Saygılı ailesi, Ege Üniversitesinin geçmişte atanmış ve FETÖ’cü olarak bilinen ve firar eden Cüneyt Hoşcoşkun’un yerinde bir cami inşa ettiler; Saygılı Cami. Cüneyt Hoşcoşkun Ege Üniversitesi’nin toprağını, yerini verdi, temel attılar ve ne yazık ki 30 milyona mal olan bu hoş, görkemli camiyi de Sayın Cumhurbaşkanına merasimle açtırdılar. Bu camiyi açanlar baba, oğul, bu arkadaşlar da FETÖ’den değişik nedenlerle gözaltına alınıp söz verdiler ve geçmişte ‘FETÖ Borsası’ isimli kitapta isimleri var. Diyeceğim o ki onlar FETÖ’cü olur olmaz, beni çok ilgilendirmiyor fakat bu bireyle ilgili hiçbir cezai uygulama yapılmadığı üzere, pasaportu da kendisine teslim edildi ve Saygılı, bugün pasaportuyla artık yurt dışına çıkabiliyor. Fakat ne yazık ki Son Dakika gazetesinde çalışan 10 arkadaşımız, basın kartı alamıyor, basın kartı hakkını kaybettirdiler ve bu 10 arkadaşımız için ‘sakıncalı’ diye basın kartlarından Bağlantı Başkanlığından müracaatları bile yapılamıyor. Ben, buradaki hakkaniyet temelinde bakılması gerektiğini düşünüyorum.”