Jeofizik Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şube Lideri Sinancan Öziçer, merkez üssü Buca ilçesi olan sarsıntıyla ilgili yaptığı değerlendirmede fayların yapısına dikkat çekti. 1992 yılından beri İzmir ve etrafında meydana gelen tüm zelzelelerin İzmir Körfezi’nde ya da Ege Denizi’nde meydana geldiğini belirten Öziçer, “Son 100 yıla bakıldığında İzmir’deki karasal bölgelerde 1939 yılında 6.5, 1948’de de 6.6 büyüklüğünde iki zelzele meydana gelmiş. Bu da demek ki bu karadaki fayların da bu büyüklüğe kadar zelzele üretebilecek potansiyele sahip olduğu anlaşılıyor. Bu büyük bir zelzelenin öncüsü müdür? Bunu söylemek yanlış olur. Zira bu türlü bir teknoloji şu anda yok. Oburlarının yaptığı bu çeşit açıklamalar felaket tellallığından öteki bir şey değildir. İzmir ve etrafında o kadar çok fay var ki birbirini tahminen tetikleyebilecek, bu türlü bir ihtimal olabilir” diye konuştu.
İZMİR SARSINTISININ AKABİNDE İSTANBUL UYARISI!
Buca sarsıntısının 7 saniye sürmesinde derinliği, fayın geometrisi, uzunluğu ve güç birikim vakti üzere kıymetlerin tesirli olduğunu anlatan jeofizik mühendisi Öziçer, “1999 zelzelesinde önemli manada güç biriken bir faydı. 23 yıldır birikmiş durumda ki ön görüldüğüne bakılırsa 30-40 yıl daha birikim sağlayacak ve onun gücüyle de 7 ve üstü sarsıntı olabilir. Lakin İzmir’deki faylar daha kısa ve çok derin değil. Olağan fay dediğimiz, ‘Horst ve graben’ yükselti ve çöküntülerden meydana gelen bir fay sistemi. Ancak beklenen Marmara depremindeki fay sistemi “doğrultu atımlı” dediğimiz ‘yanal’ istikamette hareket eden bir yapı. İzmir ve etrafında ‘düşey’ tarafta hareket eden bir fay sistemi var. Bunların doğal ki üretebileceği sarsıntı potansiyeli de muhakkak. Bunlar 6 ve 6.5 büyüklüğünde zelzele üretebilir. Lakin sıklığı daha kısadır. Biz buralarda 10 yıl 20 yıl beklemeden birkaç yılda bir bu sarsıntıları yaşayabiliriz” sözlerini kullandı.
Vatandaşların bu şekil zelzelelere alışık olması gerektiğine dikkat çeken Sinancan Öziçer, “Temel afet şuuru çok kıymetli. Bilinçlenmek ve bu zelzeleyle yaşamayı öğrenmek gerekli. Zira biz zelzele coğrafyasındayız. Sarsıntısı hissettiğimiz anda aşağı atlamamayı, merdivenlere asansöre koşmamayı öğrenmeliyiz” diyerek kelamlarını noktaladı.