10 Kasım’da milyonlar, Atatürk’ü hasretle andı

Bazı anlar, birtakım olaylar ve birtakım şahıslar, sıklıkla kullanarak olağanlaştırdığımız söz ve cümlelerin sarsıcı manasını anımsatır bizlere. İşte o denli günlerden birisi, Türk ulusu için 10 Kasım…

Hiçbir mecburilik duymadan, doğal bir uyum içerisinde on binlerce yurttaş akın etti Dolmabahçe’ye… Her yaştan, farklı kentlerden ve hatta yurtdışından bile konukları vardı ulu liderin. Cumhuriyet TV olarak Dolmabahçe’de yaptığımız yayının birinci konuğu, kumpas davaların maksatlarından Emekli Kurmay Albay Ali Türkşen’di. “Ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar ismini silmeye çalışırlarsa çalışsınlar” dedi ve ekledi, “ne kadar bastırmaya çalışılırsa o kadar yükseliyor Atatürk, ulusunun yüreğinde”. 

Sonrasında 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu aldı mikrofonumuzu eline, “Şu an Atatürk yaşasa onunla ne yapmak isterdin?” dediğimizde “Onunla sohbet etmek isterdim” dedi evvel, sonra durdu 2-3 saniye ve boğum boğum sesiyle “sarılmak” dedi, “Yaşasaydı ona sarılmayı çok isterdim”… 

“Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar, evet, bu doğrudur. Benim dilek edip de yapamayacağım bir şey yoktur. Zira ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Bence diktatörlük, başkalarına boyun eğdirmektir. Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim” demişti ulu lider. Her yaştan kalpleri kazanmaya devam ettiğinin somut göstergelerinden birisiydi Dolmabahçe. 

Evet; kimi anlar, kimi olaylar ve kimi bireyler, sıklıkla kullanarak olağanlaştırdığımız söz ve cümlelerin sarsıcı manasını anımsatır bizlere. Herkese ve her şeye karşın… Atatürk, silinmek istedikçe daha da belirginleşiyor Türk ulusunun yüreğinde, aklında… Fransa’dan Dolmabahçe’ye merasim için gelen bir Cumhuriyet bayanının, “Fransa’dan Atatürk’e baktığınızda ne görüyor ve gözlemiyorsunuz” sorusuna verdiği cevapta dediği üzere: “Özlem, gurur… Zira onun söylediği her şey haklılığını korumakta.”

Yorum yapın