İsveç ve Finlandiya’nın NATO‘ya üyelik süreci belirsizliğini korurken, Türkiye, İsveç ve Finlandiya ortasında görüşmeler devam ediyor.
İsveç’te yeni hükümetin kurulmasının akabinde, NATO’ya üyelik çalışmaları ivme kazandı.
Özellikle yeni Başbakan Ulf Kristersson liderliğindeki hükümet, NATO’ya üyelik ile ilgili açıklamalar ve Türkiye’ye yönelik iletiler ile dikkatleri üzerine topladı.
Krissterson, bu kapsamda en kısa müddette Ankara’yı ziyaret etmek istediğini lisana getirerek, “Bu sinyali Türk dostlarımıza çoktan gönderdik. Şu anda ziyaret takvimini değerlendiriyoruz” tabirlerini kullandı.
Kristersson, terörle çabanın ülkesi için çok kıymetli olduğunu belirterek, “Bu alanda iş birliği iki ülkenin de çıkarınadır. Terör taarruzlarına maruz kalan ülkeleri çok yeterli anlıyorum. Yeni bir ülke ile askeri iş birliği yapacaksanız, hassasiyetlerini anlamalısınız. Türkiye, terörle gayrette çok güçlü bir pozisyonda yer alıyor” dedi.
İsveç Dışişleri Bakanlığı Basın Ofisi Sözcüsü Klara Höök, İsveç ve Türkiye ortasında gerçekleşen görüşmeleri ve iki ülke ortasındaki son gelişmeleri Cumhuriyet’e kıymetlendirdi.
Klara Höök
“TÜRKİYE’NİN KAYGILARINI CİDDİYE ALIYORUZ”
Klara Höök, İsveç, Finlandiya ve Türkiye ortasında Haziran ayında Madrid’de imzalanan mutabakata dikkat çekerek, İsveç’in Finlandiya ile birlikte NATO’ya katılmayı hedeflediğini kaydetti.
Höök, üç ülke ortasındaki temaslara değinerek, üst seviyelerde görüşmelerin sürdüğünü belirtti.
Höök, İsveç hükümetinin, mutabakatta yer alan yükümlülükleri yerine getireceği konusunda “çok açık ve net” olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin, İsveç’e yönelik terörle uğraş alanında davetleri değinen Höök, Stokholm idaresinin, Ankara’nın güvenlik tasalarını “çok ciddiye” aldığını aktardı.
“YPG/PYD’YE DAYANAK SAĞLAMIYORUZ”
Türkiye ile İsveç ortasında planlanan iki günlük toplantı kapsamında iki ülkenin Adalet Bakanlığı’ndan temsilciler 5 Ekim’de Ankara’da bir ortaya gelmişti.
Yapılan birinci toplantıda, İsveç’ten terör örgütü PKK ve FETÖ mensuplarının Türkiye’ye iade edilmesi talep edildi.
Basında çıkan haberlere nazaran Adalet Bakanlığı tarafından İsveç’ten 11 FETÖ, 13 PKK, 2 TKP/ML-TİKKO ve 1 DHKP-C mensubunun iadesi isteniyor.
Höök, mevzuya ait olarak İsveç’in terör kümelerine konut sahipliği yaptığı savlarını reddetti.
İsveç’in, terör örgütü IŞİD zıddı global koalisyonda yer aldığını belirten Höök, terör örgütü YPG/PYD’ye rastgele bir takviye sağlamadıklarını tabir etti.
“SİLAH AMBARGOSU UYGULANMADI”
İsveç Devlet Silah İhracat Denetim Dairesi (ISP), 30 Eylül’de Türkiye’ye yönelik silah ve mühimmat ihracatı kısıtlamasının kaldırıldığını duyurmuştu.
İsveç Devlet Silah İhracat Denetim Dairesi (ISP), Türkiye’nin muhtaçlığı olduğu taktirde ML11 (elektronik ekipman), ML21 (yazılım) ve ML22 (teknik yardım) kapsamında askeri teçhizat ve ekipmanları ihraç edebileceğini açıklamıştı.
Höök, İsveç’in, Türkiye’ye yönelik silah ambargosu uyguladığına ait savlara karşılık vererek, silah ambargosunun kelam konusu olmadığını aktardı.
“SİLAH İHRACATI İÇİN LİSANS ALMAK GEREKİYOR”
Ülkelerin silah ihracatına yönelik lisans almak için müracaat yaptığını aktaran Höök, lisans konusunda İsveç Stratejik Eserler Müfettişliği‘nin (ISP) faaliyet gösterdiğini söyledi.
Höök, “Stratejik Eserler Müfettişliği, her lisans başvurusunu olay bazında değerlendirir” dedi.
İsveç’in, Türkiye’ye yönelik silah ve mühimmat ihracatı kısıtlamasının kaldırıldığını hatırlatan Höök, “ISP, İsveçli bir silah ve savunma şirketine, Türkiye’ye karşı askeri teçhizat ihraç etmesi için ihracat lisansı verdi” tabirlerini kullandı.