Dalış eğitmeni Yusuf Öztürk, tonlarca tartıda devasa büyüklüklere ulaşan ağları sualtından çıkarmak için vinci bulunan teknelere gereksinim duyulduğunu aktardı.
“AĞLAR İVEDİLİKLE TEMİZLENMELİ”
Su altında birkaç yüz metrelik alanda tonlarca ağ olduğunu, ‘hayalet ağ’ların bilhassa falezler bölgesine dağıldığını anlatan Öztürk, “Sorun şu ki biz bölgede daima dalış yapan dalgıçlar olarak üst çıkarabildiğimiz ağları çıkarıyoruz ama insan gücünün yetmediği devasa büyüklükte, tonlarca tartısında ağ var. Bu ağlar, etrafındaki hayatı öldürüyor. Kimi vakit bir caretta caretta kimi vakit bir balık bu ağa takılıp ölebiliyor. Bu ağlar ivedilikle temizlenmeli, balıkçıların da kayalık bölgelerde ağ atmaları engellenmeli” dedi.
“CANLILARIN VEFATINA SEBEP OLUYOR”
Akdeniz Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise Antalya’da balıkçıların avlanırken düşürdüğü yahut kayalıklara taktığı için suda bırakmak zorunda kaldığı ağların, literatürde ‘hayalet ağ’ olarak isimlendirildiğini söyledi. Gökoğlu, “Uzun yıllar akıntıyla yer değiştiren ve önüne gelen her canlıyı avlayan bu ağlar, su altı hayatını uzun yıllar tehdit ediyor. ‘Hayalet ağ’lar canlıların vefatına sebep oluyor. Balıkçılar plaj üzere yerlerde uzağa ağ atmalıdır zira dalan bir kişi ağa dolanabilir. Kayalık ve taşlık alanlarda ağ atılmaması gerekir. Atılırsa ağın kayalıklara takılıp kalma bahtı yüksek” diye konuştu.