Amerikan sinemasıyla uzun müddet flört eden Meksikalı direktör Alejandro G. İnarritu (1963), sonuçta ülkesine dönmekle kalmayıp kendi kimliğini ve köklerini sorgulamaya girişmiş. Suratını alamayınca da tarihi gerçeklerin sorumluluklarına da göndermelerde bulunarak herkesle, derin bir hüzün eşliğinde yer yer de öfkeyle hesaplaşmaya soyunmuş.
İçeriğinin dağınıklığı yanında, biçimsel cilvelerle dolu sembolik, düşsel ve fantastik boyutlarıyla da izleyiciyi yoran bu sinemanın varlıklı içtenliğini yadsıyamayız.
DÜŞSEL FANTEZİ…
Duyarlı bir yaratıcı olan Inarritu’nun, global gerçeklerin son yıllarda gündeme getirdiği varoluşcu soru çengelleri ortasında önemli bir buhran yaşadığı apaçık. Sinemanın başında, birtakım izleyicileri rahatsız eden düşsel fantezi sekansında vurguladığı üzere doğduğu gün ona, “Bu dünyada yaşamak istiyor musun Alejandro?” diye sormuş olsalardı, çabucak “Hayır” diyerek ana rahmine koşa koşa geri dönerdi kuşkusuz.
Yaklaşık üç saat süren “BARDO, Birkaç Gerçeğin Yanlış Tarihçesi”, umarız yalnızca şahsî ekranlarda değil, sinema salonlarında da izlenebilir.
Günün başka Altın Aslan adayı, bağımsız Amerikan sinemasının özgün bir örneği olan “Tar”, basın gösteriminde izleyicileri bölmeden, gönülden alkışlandı. Oyuncu, senaryo müellifi ve müzisyen olan Todd Field (1964), sinemasını senaryo evresinden itibaren Cate Blanchett üzerine inşa ettiğini gizlemiyor. Nitekim de, teatral lisanıyla bir cins kapalı yer sineması olan “Tar”da fevkalâde sağlam bir “mesleki ömrüyle özel hayatını birbirinden ayıramayan lezbiyen orkestra şefi” yorumu sunan Avustralyalı oyuncunun, on gün sonra yapılacak ödül merasiminde sahneye çıkabileceğini, şenliğin daha birinci gününde olsak bile düşünmemek elde değil. 2020’de La Mostra ana heyetinin başkanlığını yapmış olan Cate Blanchett’in, bu yıl Julianne Moore’un başkanlık ettiği heyetin beğenisini kazanma mümkünlüğü, hiç de düşük sayılmaz.
VENEDİK SİNEMA FESTİVALİ’NDEN TUTUKLU SİNEMACILARA DESTEK
Venedik Sinema Şenliği geçtiğimiz yıl dünya üzerinde tutuklanan ya da mahpusa atılan sinema üretimcileri, direktörler ve oyuncular için harekete geçti. 31 Ağustos-10 Eylül tarihleri ortasında yapılacak şenlik çerçevesinde tutuklu sinema bölümü çalışanlarını desteklemek için bir panel düzenlenecek.
3 Eylül’de düzenlenecek olan “Filmmakers Under Attack: Taking Stock, Taking Action.” isimli panele konuşmacı olarak şenlik yöneticileri Alberto Barbera, Vanja Kalurdjercic, Amsterdam Belgesel Sinema Festivali’nden Orwa Nyrabia, Türk üretimci Ender Öperli, Avrupa Sinema Akademisi Lideri Mike Downey ve ismi açıklanmayan İranlı bir direktör katılacak.
International Coalition Filmmakers at Risk (ICFR) ile birlikte düzenlenen panele Palazzo del Casino konut sahipliği yapacak. Variety’nin haberine nazaran zulme uğrayan, gözaltında ya da tutuklu olan sinema işçilerine nasıl yardım edilebileceğinin de konuşulacağı panelde, Seyahat Davası’nda 18 yıl mahpusa mahkûm edilen üretimci Çiğdem Mater’in durumu da masaya yatırılacak.
Türkiye’deki durumun yanı sıra panelde, ICFR’nin Ukraynalı direktörlere yönelik fon projesi ile üretimciler Cafer Penahi, Mohammad Rasoulof ve direktör Mostafa Aleahmad’ın durumlarından hareketle İran’daki durum da öne çıkan başlıklardan olacak.
9 Eylül’de ise Palazzo Del Cinema Red Carpet’ta bilhassa tutuklu İranlı direktörlerin durumuna dikkat çekmek için bir flash mob gösterisi gerçekleştirilecek. Flash mob, İranlı direktör Cafer Penahi’nin “No Bears” sinemasının gösteriminden evvel, saat 16.30’da gerçekleştirilecek.